Anaç
Bugünlerde tüm dünyada bağlar aşılı şekilde dikiliyor. Kök tarafı Amerikan bağ, üst tarafı genelde Avrupa kökenli bağ. XIX yüzyıl sonunda Avrupa’nın bağları çok büyük zarar gördü. Filoksera adı olan bir böcek
bağ köklerinden beslenerek, bağı ölümüne sebep oluyordu. Araştırmadan sonra Amerikan bağ kökleri daha dayanıklı olduğu için aşı yapılması önerildi. Eskiden bağ çoğaltmak için, bağ çubuğu direk dikilebiliyordu. Aşı yapılıyordu ama çok az, yalnızca hızlıca çeşit değiştirmek için (beyaz veya kırmızı şarap piyasa takip etmek için), olgunlaşma erkene almak için (yine piyasa ihtiyacı).
Türkiye’nin doğusunda (Boğazkere bölgesinde) hala direk dikiliyor fakat filoksera iyice zarar veriyor. Yalnız kumsal yapısında olan topraklarda aşı gerekmiyor, Kapadokya gibi.
Dünyada aşılı fidan dikmek gerektiği için bağcılıkta fidancılık sektörü doğudu. Aşıda kullanılacak kök kısmı, yani anaç, seçmesini için birçok parametre biniyor. Aşı olan bağı karakteri değişiyor çünkü.
Toprak yapısı, üzüm çeşidi, verim, iklim gibi kriterlere göre en uygun Amerikan anaç seçmek gerekiyor.
Filoksera’ya dayanaklı 2 adet Amerikan bağ bulundu: Vitis Riparia ve Vitis Rupestris, Fakat her üzüm çeşide veya her toprağa uymadılar. Mesela Denizli-Güney bölgesi çok kireçlidir, bu 2 anaç adapte olmuyor. Bu kireçli topraklar Fransa’da çok yaygın (Champagne, Saint-Emilion, Bourgogne, Chablis,
Cognac, ...) ve bir Amerikan anaç daha tespit etmek zorunda kaldık: Vitis Berlandieri. Maalesef Berlandieri, kirece dayanıyor ama sağlam kök yapamıyor. Bu neden ile Avrupalı bir çeşit ile çaprazlandı: Chasselas X Berlandieri. Bu anaç adı: 41B, ve şu anda kireçli bölgelerimizde en yaygın anaçtır. İçtiğimiz şaraplarda kalite üzerinde anacın etkisi çok önemlidir, baştan çok dikkatlı
seçilmesi şarttır.